Ana içeriğe atla

Ermiş, Sörfçü ve Patron

Robin Sharma’ nın kitaplarını okumaya başladıkça kendinizi alamıyorsunuz. Kitaba kendinizi kaptırıyor, bir çırpıda okuyorsunuz. Bu gidişle sanırım tüm kitaplarını okuyacağım J

“Ermiş, Sörfçü ve Patron” kitabı, Pegasus yayınlarından Haziran 2012 de basılmış bir kitap. Kitapta kendini arayan bir kişinin hayatında hiç tanımadığı babası ile tesadüfen karşılaşarak tanışması; O’ nun ölümü ve ölümü esnasında ona yaptığı yönlendirmeler ile kişinin kendini bulmasını görüyoruz. Babasının yönlendirmesi ile üç kişi ile görüşüyor ve onların kendisine kattıkları ile hayata bakış açısını değiştiriyor.

Gerçekten de kitabı özümseyerek okuduğunuzda bazı şeylerin önemini ve yaşamımızdaki yerini çok daha iyi anlıyor ve farkına varıyoruz. Kitap aslında bizim hayata bakış açımızı değiştiriyor ve hayatımızı daha kolay, daha etkili, daha iyi yaşamamız için bize önerilerde hatırlatmalarda bulunuyor; bize rehberlik ediyor.

Şunu anlıyoruz ki önemli olan iç dünyamızdır. İç dünyanızda ne kadar huzurlu ve mutlu olursanız dışarıya da onu yansıtırsınız. Hayat yaşanmışlıklar bütünüdür. Yaşanan her şey kişiye anlam ve değer katar, her şey yeni bir şey öğretir insana. Önemli olan bunu anlayabilmek ve yola devam edebilmektir. Bunun için;

  • Her zaman kendimiz olmalı iç sesimizle hesaplaşabilmeliyiz. İçimizdekini dışarıya yansıtmalıyız.
  • Kendimizi sevmeliyiz ki diğer insanları da sevelim. Bunun için kendimize özen göstermeli, kendimize bakmalıyız.  
  • İnsanları sevmeli, onlara yardımcı olmalı, affetmeyi bilmeli ve korkularımızla yüzleşmeliyiz. Başkalarıyla kendimizi kıyaslamamalı, kendimizi sürekli geliştirmeye ve geçmeye çalışmalıyız.
  • İş hayatındaki başarının insani ilişkilerden geçtiğini unutmamalıyız. Herkese karşı sevecen olmalıyız ama kendimizi de ezdirmemeliyiz.
  • Başkalarına yardım etmeli duyarlı olmalıyız.
  • Hedefimizi belirlemeli strateji geliştirmeliyiz. Sorumluluk almalıyız.
  • Her şeyi bırakmamalı ama kontrol altına almaya da çalışmamalıyız.
  • Hayatımızdaki güzelliklerin değerini daha çok bilmeli, şükretmeliyiz.
  • Hayatı akışına bırakmalı ve ana odaklanmalıyız.
  • Hayatın tadına vararak yavaş yaşamalıyız..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CEO Olmaya Giden Yol

“CEO Olmaya Giden Yol” Jeffrey J. Fox tarafından kaleme alınmış, Eylül 2013 de Pegasus Yayınlarından çıkmış bir kitap. Kitapta CEO olabilmek için ya da bir firmanın en üst düzey yöneticisi olabilmek için, kendine bu hedefi belirleyen kişilerin bu yolda ilerlerken nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyor. Açıkçası benim iş hayatında böyle bir hedefim olmasa da bende merak uyandıran bir kitap oldu. Jeffrey J. Fox bu konuda ne gibi önerilerde bulunmuş merak ettim doğrusu. Kitapta konu ile ilgili 75 madde tanımlanmış ve bu maddeler kısa şekilde açıklanmış. Eğer Sizlerde merak ediyorsanız, aşağıda maddelerden bazılarını paylaşıyorum. Maddelerin kolaylıkla uygulamaya alınacağı bir çırpıda okunacak bir kitap olmuş. Her zaman size en yüksek ücretin teklif edildiği işleri seçin. Kadro işlerinden kaçının, ürün işlerini seçin. Kariyerinizi kendiniz planlayın, ik bölümlerine bırakmayın. Eve iş götürmeyin. Sigara içmeyin. Ofis partilerinden uzak durun. Üstlerinizle sen

En İyi Elemanı İşe Almak ve Elde Tutmak

Richard Luecke’ un 2009 yılı içerisinde çıkan kitaplarından biri de En İyi Elemanı İşe Almak ve Elde Tutmak. İnsan Kaynaklarının belki de en önemli fonksiyonlarından biri en iyi elemanları işe almaktır. Kurumun başarısını ve verimliliğini sağlamak için en iyi insanları işe aldıktan sonra, onları firma bünyesinde tutmakta en az bir o kadar önem arz etmektedir. Günümüzde işten ayrılan bir kişinin firmaya maliyetinin çok yüksek olduğunu düşünürsek, çalışanları elde tutmak için çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Kitapta da bu konular üzerinde durulmaktadır. Kitabı iki bölüme ayırmak gerekirse; ilk bölümde bir kişiyi işe alırken takip edilmesi gereken süreç; işe alınacak kişinin iş gereklerinin belirlenmesi, adayların seçilmesi, iş görüşmesinin yapılması, değerlendirme ve karar alma süreçleri olarak ele alınmıştır. İkinci bölümde ise bu süreçlerden geçilerek kuruma alınan kişileri ve de mevcut çalışanları elde tutmak için yapılması gerekenlerden ve işin kişileştirilmesi, işin yeniden tasarla

Lüzumlu Adam

“Lüzumlu adam” Mehmet Gündem’ in kaleminden yazılmış, bu yıl Mart ayında Alfa yayınlarından çıkan, İshak Alaton’ un hayatını anlatan bir biyografi. Bu kitapta İshak Alaton’ un okul yıllarına, İsveç’ e gitmesi ve kaynak işçisi olarak çalışmasına, ailesi sebebiyle İstanbul’ a dönüşüne, uzun süre iş arayışlarının olumsuz kalmasına, yurtdışında kazandığı vizyonla kendi işini kurma çabasına, Üzeyir Garih’ le ortaklığa girişine, Alarko Holding’ in doğuşuna ve ilerleyerek bugünlere gelişine tanık oluyoruz. İshak beyin hayatla olan savaşını, azmini, yaşadığı olumsuzlukları, başarısızlık ve bu başarısızlıklardan çıkardığı dersleri ve sürekli öğrenme çabasını görüyoruz. Bunların yanında aile yaşantısı, eşi ve çocuklarıyla olan ilişkisinden de kesitler yer alıyor kitapta. İshak Alaton hayatta başarıların, para kazanmanın yanında saygınlık kazanmanın ve hayatta bir iz bırakmanın daha önemli olduğunu vurguluyor. Lüzumlu Adam’ ın okunması gerekli, herkesin hayatına belli bir nok